İşinde başarılı olmakta eş kaybeder: İşinde çok başarılı olan erkek ya da kadında nedense eş kaybeder. Yaşamlara baktığımızda bunu çok görür ve dinleriz. Evlilik bir terazi dengesidir. Ve eşle, iş terazi dengesinde daima ben ağırım der. Ama bunu fark etmez. İnsanlar kefenin birinde iş, birinde eş oturur. İlk zamanlar eş kazanır gibi görünür. Ama bir süre sonra işinde başarı hırsı yüksek olan kişi işine odaklanır dengeler değişir. İş ağır basar, eş bir süre sonra bunu fark eder. Sızlanmalar mırıltı halinde yükselir sonra feryada dönüşür. Öyle feryat eder ki işkolik eş bunu duymaz. Çünkü beynin o lobu işi düşünür, eşin sesini duymaz. Ha ne mi olur? ya eş feryadı keser kaderine razı olur gölge gibi takip eder kendine yeni bir dünya kurar ya da işinle yaşar çeker gider. Hangisini yapmak doğrudur? Bu tartışılacak bir konu herkes kendince haklıdır. Hak denildiğinde akan sular durur. Birlikte evli görünüp ayrı dünyalarda aynı evde birbirlerini görürler ama içten söylenen feryatları birbirlerine duyuramazlar. Duyuramazlar diyorum çünkü dudaklardan dökülme çoktan bitmiştir. Sahte sevgi sözcükleri, sahte gülücükler. Evlilik artık menfaate dayalıdır. İkisi de bunun farkındadır. Biri işimdeki başarımı engellemediği sürece yakınımda yaşasın der, diğeri de bana bol para lüks yaşantı versin ne yaparsa yapsın der. Bol para ile ne mi yaparlar:) Eşinden görmek istediği ilgiyi farklı şekilde satın alırlar.