Takıntı

Sabah saat on sıralarında evimin kapısı hafifçe tıklatıldı, kapıyı açtım, üst kattaki komşum apartman kapısında sizin adınıza gelmiş bir kağıdı  yapıştırmışlar bakın isterseniz dedi. Şükür komşularım iyiler çok sık bir arada olmasakta herkes birbirine saygılı ,haklarını ve karşısındaki kişilerin haklarını bilen güzel insanlar onun içinde evimi ve komşularımı seviyorum. Kargodan gelen bir kağıttı, dün akşam yirmi diyerek gelmelerini ve bulamadıklarını not düşmüşler. Düşündüm , o saatte evdeydim ,neyse kargoyu yerinden almam gerekecek anlaşıldı. Önce uğramam gereken başka bir yere gitmeliydim,sonrada kargo yerine.Gittim ,işlerimi hallettim dönüşte önünden geçtiğim bir marketi dolaşayım dedi. Raflarda rengarenk paketler gel beni al, gel beni al diye işaret ediyorlar, sıkılmışlar raflarda oturmaktan,sahiplerini beklemekten , yok bugün hiç birinizi almayı düşünmüyorum sadece ziyeret edeceğim sizleri dedim. Sabah ziyareti, yeni gelen neler var diye dolaşacağım aklımca. O da ne yeni yıl için gelmiş duvarlara yapıştırılan duvar dekorları için hazırlanmış yapıştırmalı resimlerin başında altmış yaşlarında bir amca, birde yirmibeş yaşlarında hoş bir hanım seçim yapmaya çalışıyorlar, bende elimi uzattım şöyle hoş birşey bulursam bende kendimce duvarımı süslerim diyorum içimden, çoğu satılmış bir kaç tane kalmıştı, istediğim bunlar değildi. Hayalimdekilerden yoktu. Amca elini uzattı bu nasıl sizce diyerek bana sordu. Baktım yeşil birkaç yaprak, birkaç dal ve tek bir kuş vardı, onları hayalimde duvara yerleştirdim, yok bu yalnızlığı simgeliyordu, yalnızlık amcaya göre değildi, eşi ve kızı vardı.Bu yalnızlığı çağrıştırıyor yalnızlığı seviyor  musunuz, yalnız yaşamayı seviyormusunz dedim. Ben olsam bunu kendim için düşünmezdim ama siz kendinizi daha iyi tanıyorsunuz. Kızım odasının duvarına yaptı çok hoşuma gitti  dedi amca .O hayalindekini, görmek istediğini almıştır, sizinde hayalinizdeki buysa alabilirsiniz siz bilirsiniz dedim. Almadı,hayalindeki değilmiş demek:) Genç bayan bizi dinliyormuş,elindekini göstererek bunu oğlumun odası için aldım nasıl dedi. Oğlunuz kaç yaşında, ve elinizdeki sizin mi, oğlunuzun hayali mi? Önce bunu düşünmelisiniz, çünkü odada oğlunuz yaşıyacak ve duvarında olan oğlunuzu mutlu edecek mi? Bunu düşünerek seçim yaptıysanız neden olmasın? Oğlu altı yaşındaymış uzay, gökyüzü cisimleri vb .leri ilgisini çekiyormuş, birde fıstık yeşilini çok seviyormuş.Altı yaşında bir erkek çocuğu fıstık yeşili diye ayırt edebiliyor ve gökyüzündeki cisimlerle çok ilgileniyor. Anne babanın bu konuda eğitiminin olmadığı belli ama çocuk şimdiden ilgili. Ona bu konuda yönünü çizmek için yardımcı olmak lazım. İlk adımı anne atmak istiyordu, çocuğunu tanıyor, aldığı resim gökyüzü ile ilgili ve içinde fıstık yeşili var. Doğru seçimdi seçtiğinizi alın dedim, oğlunuzu tanıyorsunuz. Birden sohbet koyulaştı, sizi şimdi tanıdım ama kusuruma bakmazsanız bir şey soracağım, benim bazı takıntılarım var ama aşamıyorum, nasıl bir şey önerirsiniz, bildiğiniz okuyabileceğim bir kitap önerebilir misiniz? Şaşırmıştım, nasıl mesela takıntılarınız diye sordum. Temizlik, yaptığım bir işi terar tekrar emin olamadığım için kontrollarım vb.leri gibi .Çok hoş gencecik akıllı ve yolunu bulmaya çalışan biri. Siz eşinizle yeterince zaman geçiremiyor musunuz? Nerden anladınız diyerek sordu hemen. Eşim işkolik ve ben bu yüzden mutsuzum, takıntılarımın artmasından korkuyorum. Ev hanımı ,ev işleri ve çocuğun okulda bulunduğu saatlerde kendini boşlukta hissediyor , bu saatte eşi işte çocuk okulda ve kendini marketlere atan bir kişi. Ayda kendini geliştirecek bir kitap okuma alışkanlığı edinmelisin, halk eğitimde bayanların kendini geliştirebileceği kurslar var onlara katılabilirsin,  el sanatları öğrenebilirsin, henüz çok gençsin, ve bu güzel günlerini takıntı ve depresyonla geçirmene  gerek yok , bunları bir düşün kendine faydalı olmak istiyorsan. Bazı kadınlarımız eşlerinin tembelleğinden yakınırken, bazı kadınlarımızda eşlerinin iş kolikliğinden yakınıyordu. Sen  eşinden yeterince ilgi görmediğini düşündüğün için içindeki mutsuzluğunu aşamadığın için takıntılar dediğin olaylarla kendi  içinde savaşıyorsun,oysa yapacak öyle çok şey var ki hayatta sende ilk kendini geliştirecek kitaplar, kurslarla yardımcı ol. Eşinin iş kolikliği kendisini ve çocuğunu daha rahat yaşatmak için olduğunu keşki düşünebilse.Biri işten başını kaldıramıyor, diğeri işsizlikten bunalıyor.