Düşünce Turu

Bugün birşeyleri öğrenme günüm galiba. Beynimin hangi bölümü faaliyette bilmiyorum. Doğadaki bir çok şeyi merak eder oldum. İyi ki gogle amcamız var. Kehribar nedir? Neden,nasıl aklıma takıldı,anlamış değilim. Okudum, ammer nedir sorusu geldi. onuda okudum. Ammer hakkında bilmediğim ne çok şey varmış meğer. Okyanuslarda yaşayan büyük balinaların vücudunda oluşan bir maddeymiş. Kendileri belirli zamanlarda okyanus kenarlarına bırakırlarmış . Takı yapımında insanlarda kullanıyorlar. Birde bitki olarak varmış kokusu güzelmiş.Ve bunun gibi bir çok bilgiler alt alta sıralanmış, işte anlatım bölümü bitti ,altta  önceki ve sonraki yazıları karşımda duruyor hangi yöne gitmeliyim, sonraki yazısını tıkladım. Bu gün öğrenme günüm henüz içimde ki istek yeter demiyor.

Beyin: Nedir ,nasıl çalışırv.s. Hem okuyorum, hem kendi beynimin neler hissettiğini anlamaya çalışıyorum. Evet kendimizi, dokularımızı yapımızı tanımanın bir yoluda bu diye düşündüm. Okuma anımda sol yan lobumun hafifçe ısındığını hissediyorum okuma öğrenme isteğimle bu bölgede çalışma oluyordu. Sağ ,sol, alt , üst, diye beyin bölümlere ayrılmıştı okuduklarımda . Oysa şimdi onlarında farklı minik bölümlerle görevlerini yaptıklarını hissediyordum. Peki bu bölümün ısındığını hissetmek nasıl bir şeydi. PC gibi oda fazla çalışınca ısınmamı yapıyordu:) Fanını nasıl çalıştıracaktım:) Beynimin hangi bölümünde fanı,birde onu hissetsemde onu devreye soksam:)

İnsan bedenini yaradana bir kez daha hayran oldum. Nasılda güzel yaratmış .

Ne yersek yiyelim, onları öğüten, ayrıştıran,yerlerine ulaştıran, posalarını dışarı atan nasılda güzel bir teknoloji ile kurulmuş bir fabrika diyorum.

Dışarıdan içeri aktardığımız her türlü farklı besinlerimizi tek tek nasıl tanıyor, onlara tekrar yeni şekiller veriyor, ve hangi organımızın neye ihtiyacı olduğunu bilip onlara ulaştırıyor.

Damarlarımıza ,kalplerimize akciğerlerimize böbrek yerine idrarımızı gönderseydi ne olurdu kimbilir?

Hele bütün yediklerimizi kana çevirip,organlarımızı beslenmeleri için göndermesi  ayrı güzel.

İnsanın kendi bedenindeki çalışma ve yaradılmışlığına baktığında ,yaptığı hiç birşeyle övünmemesi gerektiğini anlaması gerekiyor diye düşünüyorum. Ben şunu yaptım derken kendine bu aklı, gücü, olanağı vereni birkez daha düşünmesi şükretmesi gerektiğini anlıyorum.

Sanatlarını yaratırken hiç birimize sormadan yaratan ve bizlere araştırın,görün,diye akıl,düşünme ve imkanlar verene hayran olmamak elde değil.

Paylaşmak güzeldir

İnsan olmak

Epeydir yüreğim sıkkın hiç bir şey yazmak istemiyorum. Yazmak istediklerimle yazacaklarımın ruhumda çatışması diyorum ben buna. Dünya üzerindeki insanların hırsı,dünya üzerinde yaşanacak güzel şeyleri çirkinleştirdikçe, insan olmak nasıl bir şey demekten kendimi alamıyorum.

İkibin on iki yılı için yıllardır kıyamet diye bağırmalarını sanki oluşturmak için elinden geleni yapıyorlar. Kendi geleceklerini kendi elleri ile yok etmek için nasılda çalışıyorlar.

Ey insanoğlu diye haykırmak istiyorum bir anda bu aç gözlülük, bu doyumsuzluk nedir. Ölende öldürende aynı dünyayı yine paylaşıyorsunuz.

Kim daha ,  zalim, kim daha merhametli anlamak mümkün değil. Yardım etmek için deyipte yine aynı silahları kullanmaktan zevk alanlarmı merhametli demekten kendimi alamıyorum.

Allahın yarattığı bebekler, anne karnında dünyaya gelmek için bekleyen bebekler, hamileler, yaşlılar, hastalar, özürlüler ,gökten, yerden gelen bombalarla, seslerle, açlıkla ,susuzlukla ,korkularla neler hissettiklerini hanginiz ne kadar düşünüyorsunuz acaba?

Masa başında verilen kararlarla insanın insana zulmünü görmek insan olarak canımı çok acıtıyor.

Birde yaşama sebeplerimiz olan hayvanlar, bitkiler  var. Onlarda bu çirkinliklerden nasiplerini alıyorlar.

Oysa yaradan bizlerden bunları istemiyor.Yardım derken gökten bomba yerine sevgi, yiyecek, giyecek, barınacak şeyler atsanızda, gerçekten insanlığa yakışan gerçek doğru iyi niyetlerinizi gösterseniz diyorum.

Günlerdir süt,süt,süt… diye ağlaşan bebeklerin seslerini kaç kişi duydu? Özürlü olupta bakıma muhtaç kaç kişinin yardım edin feryadını kaç kişi duydu? Karnndaki bebeği ile korkular yaşayan annelerin feryadını kaç kişi duydu? Babalarını, annelerini, kardeşlerini kaybeden öksüz, yetimlerin korkularını kaç kişi gördü?

İnsan olmak zamanı ne zaman gelecek demekten kendimi alamıyorum. Oysa yaşamı güzelleştirmekte, çirkinleştirmekte biz insanların önce kendi beyinlerindeki düşüncelerinde başlıyor.

Kendine yapılmasını istemediğini bir başkasına yapma sözünü hepimiz beynimizin hafızasına kaydetmesini ne zaman öğreneceğiz insan olarak?

Paylaşmak güzeldir