Orman ,deniz yaşam ve sen.
Soruyorsun kendine,
Anlam arıyorsun yaşadıklarına.
Hep söyledim anlamadın,
Yaşamda görünen ve görünmeyenlerin,
Hepsi gerçektir derim.
Görüneni sevmedin,
Görünmeyeni sevdin sen.
Oysa,ikiside bir lûtuftu,
Bunu sen anlamadın.
Hani söylediklerimi duydunda,
İnanmak istemedin.
Sende haklısın.
Önce dışa bakarsın,bir eşya gibi,
Düşünmezsin hiç,
İçinde saklı olan cevheri.
Yaradanı bilirim dersin
Yarattığını beğenmezsin.
Sorgularsın sebepsiz,
Sonra şaşar kalırsın.
Tırtılı sevemezsen,
Kelebeğe ulaşamazsın.
Kalbine azad değil,ilham gerek.
İlhamı verecek,
Gerçek aşkı ararsan,
Kendi ruhunda ara.
Ruh deyip geçme sakın,
Ruhun halleri vardır.
Gökteki bulutlar misali,
Çölde ,ovada,ormanda,denizde ayrı dır duruşu.
Bazan bir gölgedir, bazan yağmur, bazan kar olur,
Gölgesi,yağmuru,karı ile seversen ruhu,
O da sever seninle yaşamayı.
Bilmemek ayıp değil,
Öğrenmemek ayıptır deselerde.
İnanma sen onlara.
Bilmeninde sonu yok,
Öğrenmeninde sonu yok.
Yeterki sen Rabbini bil,
Gerisi hepsi oyun.
Her oyunda bir ebe, birde oyuncu olur.
Bazan ebe olursun, bazanda oyuncu.
Sonunda hep bir kazanan,
Birde kaybeden olur.
Üzülme kazansanda, kaybetsende,
Sonunda sadece bir oyun.
Eğlenmek mi, eğlendirmek mi?
İşte bu da bir oyun.
Bazan eğlendirirsin, bazan eğlenirsin.
Hiç birine öyle çok bağlanma,
Hırsda yapma.
Bil ki sonu ölümdür.
Oyun ve eğlencede kazansanda,kaybetsende,
Bir gün unutulacaksın.
Baki kalan sadece sen ve seninle gidenler ve kalanlardır.
Görünenle,görünmeyenler gibi.
Arkanda ya rahmet,ya beddua kalacak ,
Ya da bulut misali seninle gidecek.
Her fani bir gün ölümü tadacak.
Kimi acı,kimi tatlı diyecek.
Acınında,tatlınında tadını vereni bir düşün.
Bilmiyorum ya Rabbi,bilmiyorum ya rabbi diyebilecek misin?