İnsanlar anlaşılması ne kadar zor varlıklardır, bazen içinde ki insanlığından bezdirirler. Oysa bilirsin o insanın geçmişini biliyorsundur, hep her konuda yaşamı boyunca öyle inanmıştır ki kendi doğrularına bütün doğrular kendinindir, herkes yanlıştadır. İşte yine öyle birine anlatmaya çalışıyorsundur, ama kendi beynindeki doğrularından başka kimsenin doğrularının olabileceğini, benden farklıda olsa düşünceleri ve yaklaşımları, sabretmem gerek, belki benim bilmediklerim vardır dinlemeliyim, sözünün sonunu beklemeliyim diyeceği yerde, öfke ile ayağa fırlaması, tehditler savurması ve kendi doğrularından başkasına tahammülü olmayan birine söz anlatmaya çalışmak nasılda zordur. Bazen düşünürsün, aynı anne babadan olma, kardeşlerde ki yaşama, hayata, olaylara nasılda farklı pencerelerden bakıp, kardeş olabildiklerine, şaşarsın. Sebep neydi? Niçin bu kadar zıt düşünce davranışlarla donatılmıştı. Biri siyah derken ,diğeri nasıl beyaz diyebiliyordu? Laborutuvardaki deneyler gibimiydi insanların yaşama bakış açıları, bir yerde okumuştum bardağın bir yüzünü mavi, bir yüzün kırmızı boyamışlardı, iki arkadaşada birer yüzü gösterilmişti, renkler sorulmuştu, biri kırmızı derken, diğeri mavi demişti. Her ikiside kendi gördüğünü söyleyip doğru rengin kendisinin söylediğine yemin etmişti. Oysa her ikiside doğru söylüyordu, çünkü bardağın gördükleri yüzleri kendilerine göre doğruydu, yer değiştirip bardağa tekrar baktıklarında, olayı kavramışlar ve inatlaşmaktan var geçmişlerdi. Güzel bir deney kolayca konu anlaşılmıştı. Keşkeanlatmak istediklerimiz de böyle kolay yer değiştirilerek anlatılabilse dedim bir an. Çünkü deney yapacak kadar sabırlı, düşünceli, anlayışlı kişilerde bu deney yapılabilir, ya böyle birine nasıl dinletilir, nasıl anlatılır diye merak ettim.Denemiştim, ama kulağına kaçmış toz bulutu nedeni ile beni duyamadığını anlamıştım. İçim acıdı. İşte dedim iyi ile kötünün arkadaşlığını bitiren toz bulutu yine bir insana kötülüğünü yapmış. Nasıl ne şekilde anlatmalı ki duyabilsin söylenenleri. Umut işte iyinin umudu hep geçmişte olduğu gibi var, belki diyor, belki toz bulutunu bir yağmur yukarıda sesini duyurabilir. Dünyaya yaşama, isteklere farklı bakanların gizli savaşı diyorum ben buna, oysa yaşam öyle kısa ki dinlemek anlamak varken toz bulutunu kulaklarımıza niçin doldururuz biz insanlar.
güzel bir yaz okudum gayet başarılı teşekkürler
hastaneleri güzel anlatmışssın evet oralarda kıymeti az bilinen dünya fedakarı insanlar hayat vermeye çalışır dünyam insanınaa