Şu resimdeki doğa kadar önce kendimize, özümüze, varlığımıza ne kadar dürüstüz ki diğer insanlardan dürüst olmalarını bekliyoruz? Katıksız, yalın kendimizi kandırmadan ne kadar yaşıyoruz. Ben buyum diye biliyor muyuz? Gözümüzdeki çöpü çıkartıyor muyuz? Artılarımızı eksilerimizi görebiliyor muyuz? TU! KAKAlardan ne kadar arındırabiliyoruz kendimizi. Bence insanoğlunun kendini sorgulama vakti geldi de geçti bile. İyi şeylerde ben, kötü şeylerde o ya da onlar demekten vazgeçmeyi öğrenmek vakti geldi diyorum. Kendine bak ki aynandaki yansımanı görebilesin. Aynalarımızda hep başkalarını mı görmek istiyoruz? Yoksa beynimiz bize oyun mu oynuyor? Gizlice sayfaları dolaşırız okuruz beğeniriz ya da beğenmeyiz ama itiraf etmekten utanırız saklarız. Sebep nedir bilinmez. Sebepler farklıdır. İlgilenmez görünüp esasında meraktan çatlar illaki gizli gizli okuruz BEĞENe tıklamaz nedense hiç mi hiç sevmediğimizdir. Okur, bakar geçeriz. Beğeniriz hatta gizli gizli gıpta ederiz yazılanlara ya da yapılanlara ama itiraf etmektense saklamayı tercih ederiz. Korkularımız nedir? Neden korkarız? Aptal demelerinden mi? Beğendiğin ama onun seviyesinde görünmekten korktuğun için mi? İyi güzel şeyler yapanlara önceleri hep deli gözüyle bakarlar bilirim. Ne zaman ki meşhur olursun işte o zaman en yakın can ciğer kuzu sarması olursun. Akıllı olduğu tescillenmesi gerekti ? Başkaları tarafından? Niye dürüstlüğü önce kendimiz yapmayız ki? Hep önce başkaları dürüst olsun isteriz. Benim böyle derdim yok. Ben kendime dürüst olmayı çok öncelerden öğrendim. TU! KAKA demeden önce kendime dönerim. İşte şu an yaptığım gibi ben kendime dürüst müyüm sorusunu sordum. Her zaman böyle olacağım. Kendime dürüstsem karşımdakine de dürüst olacağımı bildiğim için. Bazen bu dürüstlüklerim can acıtsa da . Bir ömür acı çekmektense bir anlık acı daha iyidir.