Karşılıksız birini sevmek ve ona yardım etme: Doktor ve hemşire her zamanki gibi sıradan bir günde sıradan bir ameliyatlar serisine hazırlanıyor, sabah hastaların kontrollerini tamamlamışlar. Sırada bugün on altı yaşında şirin mi şirin ama dilini anlamadıkları bir kız çocuğuna guatr ameliyatı yapacaklar. Devlet hastanelerinde çoğu zaman hep bir malzeme eksiktir. Ama hep çareler bulunur. İkisi de ameliyata girdi. Güzel kızın ameliyatı yapıldı. Gayet iyiydi. Ama narkozdan uyanma vardır işte o an çok önemlidir. Öksürme guatr da çok tehlikelidir. Neden mi? Kurbanlık koyun gibi bir insanı masaya yatırırsın boynunu kesersin içindekileri temizlersin tekrar dikersin. O güzel kızda uyanmalıydı ama nasıl? Uyandı uyanmasına ama boğazında kendisini delirten bir gıcık ve arkasından öksürük. İşte o an olanlar oldu. Ne mi oldu? Boğazındaki dikilen dikiş ipleri söküldü( attı) kurbanlık koyunların boynundan akan kan gibi akmalar başladı. Derhal ameliyata alınmalı ve dikilmeliydi. Ama acil kan gerekiyordu yedekte yoktu aynı gruptan. Hemşire henüz on dokuz yaşında ve hiç tereddüt etmeden benim grubumdan hemen alın ve ameliyatını yapalım dedi. Ve dediği gibi de kanını verdi. Koşarak ameliyathaneye geldi, ameliyatına da girmek istedi . Doktor şaşkın hayır dedi sen gereken en önemli şeyi yaptın şimdi git dinlen sen böyle ameliyata giremezsin. Kız iyileşti. Kızın bir abisi birde babası tercümanlık yapardı. Çünkü kız ve diğer kadınları Türkçe bilmiyordu. Bunlarda ülkemizin insanları idi. Hasta güzel kızın ağabeyi İktisadi ve Ticari İlimler Akademisinde okuyormuş. Okuduğunu sonradan öğrendim. Erkekler okutuluyor, kızlar okutulmuyordu. Ailenin bir kızı daha olmuştu. Hemşire onların kızlarına kan vermişti. Hemşirenin kanını taşıyordu kızları artık yani kızlarının kardeşi olmuştu. Baba her şehre geldiğinde bir sepet dolusu bahçesinden topladığı sebzeleri hemşireye getirir. Sende benim kızımsın yerken boğazımdan geçmiyor, hep seni düşünüyorum derdi. Aradan yıllar geçti hemşire hep merak eder kan kardeşi nasıl nerelerdedir, mutlu mudur, kaç çocuğu vardır. Çünkü oradan başka yerlere gitti. Ama hemşire yıllar sonra baktı ki, güzellikler kendisine tekrar dönmüş. Hemşire yıllar sonra evlenmiş, güzel bir kızı olmuş. Geçmişi unutmuş. İyilik yap denize at balık bilmese Halk eden (halûk)bilir dermiş. Kızı büyümüş yıllarca okullara gitmiş, eğitimini tamamlamış. Bir gün hemşire bir çok olaylarla ilgili yazılar okurken kendini geçmişini ve o anını düşünmüş. Kendisinin bile yıllarca farkında olmadığı bir kader çizgisini görmüş. Kızı İktisadi Ticari İlimler Akademisini bitirmişti. Yıllar önce o güzel kız çocuğu için istediği ve ailesine erkek kardeşi gibi kızını okutması gerektiğini söylemişti. İşte şimdi o güzel kan kardeşi ve tüm kız çocukları için istediği güzel şeyi kendi kızına vermişti…
çok güzeldi teşekkürlerrrrrrrrrrrrr.
çooooooooooooooook güzeeeel.