Ülkemizde genelde büyük otellerin, şehir sokaklarımızın süs ağacı diye kullandığı, henüz üretiminin bilincinin gelişmediği,her ne hikmetse sadece hacdan, ya da diğer hurma yetiştirilen ülkelerden ,ramazan ayında oruç açmada kullanıldığına inanılan, hac dönüşü hayırlı olsun Allah haccını kabul etsin ziyaretlerinde, bayram şekeri gibi ikram edilen,yenildiketen sonra çekirdeğini bir saksıya dikip dilekler tutulan, yada bereket gelsin diye cüzdanın bir köşesine sıkıştırılıp yanında taşınılan hurma meyvesini çoğumuz bilir, ama yeme alışkanlığımızın az ,ya da olmaması nedeni ile kendisi hakkında sadece cennet meyvesidir deyip özel bir saygı ile belirli zamanlarda yemeyi tercih ederiz:)
Meraklı şaşkınlardan biri olarak işte biraz önce web sayfalarını dolaştım yine, öğrenmenin yaşı, zamanı yoktur derim hep, son nefesimizi verinceye kadar hep birşeyler öğreneceğiz, öğreteceğiz, yaşamak böyle bir şeydir.Komşum ümreye gidecekti, ne güzeldi onun adına mutlu olmuştum,Allah niyetlerini kabul etsin.Yıllar önce yaşanmış bir hikayeyi düşündüm bir an ve o nedenle sayfaları karıştırdım, öğrenmek istediğim öyle çok şey ver ki.Hac, ümre, gitme şartları, gitme yolları, kalbimde lebyk allahümme lebyk diyenlerin sesleri var. Kadının biri evinde yatsı namazında seccadadenin üzerinde sayfa sayfa açılan Kabenin sokaklarını çok eski zamanlarında ki halini , İbrahim a.s. ve diğerlerini en önemlisi tavaf yapılan dikdörtgen kutu şeklindeki her yıl üzerine farklı renkli kumaşla kaplanan yerin üzerinde yeşil bir örtü ve arapça yazı ile ALLAH yazısını görmüş, elleri gökyüzüne kaldırmış dua ederken, sesi ile isteklerini söylerken, içindende kelimei şehadet getiriyor, aynı anda insan bedeninde iki yaşam,kalp ve dil konuşuyor.İşte dedim kimi maddi , kimi manevi olarak gidiyor,yeter ki Allah nasip etsin. Hep derim Allah katında kimin üstün olduğunu, kimse bilemez, kimi yıllarca hac için para biriktirir, yollara düşer, kimi biriktirmek yerine hiç karşılığını düşünmeden birileri ile paylaşır. İşte bu kadında öyle biriymiş. Hurma cennet meyvesini düşününce bir anda aklım nerelere gitti, Hurmayı Kuranda okuyorum, bizim çoğumuzun isa a.s. diye söylediğimiz ama kuranda IYSA diye yazılıp söylenen a.s. ın doğduğu an Meryem( Hiristiyan aleminde Maria)e vahiy şeklinde ses geliyor, hurma ağacından düşen meyvelerden ye diye. Kuranda geniş bilgi olarak anlatımı var. Hurma hakkında ister istemez merakım arttı ve araştırıcı ruhum bir kez daha hadi durma, öğrenmelisin diyordu, öğrenmeliydim. neydi nasıl bir meyveydi, Meryeme niçin hurmayı yenmesi söylenmişti, hikmeti neydi, sorular arka arkaya gelmeye başladı.Arayan bulur, inleyen ölür diye bir sözümüz vardır, ben bulanlardan olmalıydım, öğrendiklerimi paylaşmalıydım, paylaştıkça çoğalmanın değerini biliyorum. Mitoz bölünme vb. leri gibi Hücrelerin çoğalmaları vb. leri konular ,bilgilerde paylaşıldıkça çoğalacak, elbet birgün birileri okuyup bir başkası ile paylaşacaktır diye düşünürüm hep.İşte biraz önce emeğine sağlık biri araştırmış, öğrenmiş, yazmış hemde nasıl uzun detaylı anlatmış, iyi ki anlatmış diyorum, işte bugün bende yeni birşey öğrenmiştim.Hurma meyvesinin doğumu kolaylaştıran,beyinde salgılanan OKSİTOSİN salgısını arttıran olduğunu, doğum sonrası,anne sütünün salgılanmasını hızlandırdığını, doğum sonrası annenin halsizlik sebebi olan kanşekeri, ve tansiyonunu dengeleme olayındaki içindeki bir çok mineraller nedeni ile ve bunun gibi bir çok detayları okudum. İşte Allah Meryeme tek hurma tanesi ile bütün şifasını düzenlemişti. Biri hep sütle hurma yerdi. hazırlardım yemesini seyrederdim, nasılda keyifli yerdi, o zamanlar bilgim yoktu, şimdi ki öğrendiklerimi o zaman öğrenmiş olsaydım diyorum, herşey farklı olabilirdi, neyse ben bilmiyordum, ama şimdi öğrendiklerimi yeni genç ,gelecek nesillere aktarmalıyım, onlar şimdi daha şanslılar, internetle bir çok şeye bizlerden daha çabuk ulaşabiliyorlar. En azından ben yaşamımda ki paylaşma isteğimi yerime getirdiğim için mutluyum. Mutluluk nerede diye aramak yerine onu kendi içimizde saklı kalmış hücrelerimizden çıkarmak nasıl bir şeyi öğrenmeliyiz önce. Geçte olsa öğreniyorum, sizlerle paylaşabiliyorum, mutluluklarda paylaşıldıkça çoğalır. Hurma tanesi kadar iyiliğim olsun istedim, ne olur ne olmaz:)Hurma kadar şifalı olabilmek güzeldir.