Oyun

Görüyorum, biliyorum,

Anlıyorum,

Anlatamıyorum.

Neydi bu oyunun adı?

Diye sorduğumda.

Hayat,yaşam,ömür,

Kader diyorlar.

Nasıl oynanır,

Bilen var mı?

Hep öğrenmek için çalıştım,

Çok çalıştım.

Halâ öğrenemedim.

Geç mi öğreniyorum,

Kuralını mı bilmiyorum,

Hilesi mi vardır?

Oyunu bilen,

Sana sesleniyorum

Öğret ya da oynatma.

Vaz geçiyorum ,

Yeni oyuncular bul,

Oynasınlar.

Ne oyunu,ne de eğlenceyi

Öğrenemedim.

Tam öğrendim dediğimde,

Hep unutuyorum.

Sil baştan oluyor.

Öğren, oyna,

Oyna, öğret.

Bu  hayatın kuralı,

Yaşamın kuralı,

Kaderin diyorlar.

Ormanlarda dolaşan yüreğim,

Suskun, üzgün,mahsun,

Sessiz yürü,

Yorgunsun…

Oyunu öğrenemedin.

Dinlen.

Yeni bir oyun,

Hem kolay, hem sevdiğin,

Olabilir.

Umudunu yitirme.

Umut fakirin ekmeği,

Zenginin pastasıdır.

Ekmek mi, Pastamı?

Her ikisi de olmalı:)

Ekmeksiz aş olmaz,

Pastasız kutlama olmaz:)

Biz (A)şkı/cı Severiz.

Biz insanlar aşkı acı olduğu için severiz.

Aşk acısı çekeriz.

Aşk ile isteriz,

Acı ile doğururuz.

Her doğan acı ile doğmaz mı?

Adına doğum sancısı deriz.

Anne bir doğurur,

Koca dokuz doğurur.

Aşk acısı, doğum acısı,

Ne fark var arasında.

Aşk acı diye vaz geçmeyiz,

Doğum acı diye vaz geçmeyiz.

İkiside aşk deriz.

Önce eş aşkı,

Sonra  çocuk aşkı.

Yani biz aşkı acı severiz.