Utanan Gözler

Ağır ağır çıkıyorum merdivenleri.

Ürkek,acaba ,nasıl?

Geri dönüyorum,telaşlı.

Cesaretim yok onu görmeye.

O da ne?

İşte o! İniyor merdivenleri,ağır,ağır.

Yüreğim titriyor.

Gözlerim şaşkın.

İşte karşımda duruyor.

Ürkek yüreğim, utanan gözlerim.

Bir el uzanıyor çeneme,

Hafifçe kaldırıyor yukarı.

Gözler kalbin aynasıdır bilirim.

İşte korktuğum,titrediğim an!

Ya görürse kalbi mi?

Bu nasıl bir aşk  ya rabbi?

Gözlerim,gözleri,

Yüreğim,yüreği.

İşte an! İşte hakikat.

Dudaklar suskun,

Yürekler coşkun.

Ben oydum, o bendi.

Çok önceden, önceden,

Zamanını bilemediğim.

Zamanın, mekanın öneminin olmadığı,

Bir yerden tanıyorduk birbirimizi.

Ruhumuz buluşmuştu.

Ruh ikizimi arıyorum derler.

Biz bulmuştuk bir birimizi.

Anlamak istiyorum,

Anı yaşamak için,

Ölmek mi gerek?

A! Olsa,

İ!desek,

E! Ne olacak?

Geçti, gitti bir daha.

Yaşadığım rüyaydı sadece!

Rüyalar gerçek olsun,

Duamız kabul olsun.

Amin diyen seslere,

Bir gün hakikat olsun.

Roman

Duydum ki roman yazacakmış.

Roman yenilir narsındır bilirim.

Roman insanlarımızı severim.

Roman okunsun diye yazılır.

Hem okurum ,hem yazarım.

Gerçek yaşamını yazsa her insan,

Dünyada kalmaz yalan.

Gerçek yaşanmışlıklarını yazabilirsen eğer,

İşte o zaman roman senin olur.

Herkes kendi yaşamında zaten romandır,

Aç,aç oku.

Sadece sayfaları yıllara, aylara,haftalara, günlere,

Saatlere,dakikalara,saniyelere,saliselere ayrılmıştır.

Bazan saliseler senelere döner yaşayanda,

Bazan seneler saliselere döner yaşayanda.

Yaşadıklarımızın tamamını hatırlayabilsek,

Bedenimizde, ruhumuzda dayanamaz romanlarımıza.

Sen yine de yaz romancı!

Kemancı kemanını çalar,

Saat çalar tik takını.

Yaz! yaz! yaz! romancı .