Kuzine sobanın yanma çıtırdıları odayı kaplamaya başladı konuşmalarımıza ayrı bir ahenk katıyor, kemiklerimiz yavaş yavaş ısınmaya başlıyordu, gevşemeye başladık, sözcükler daha hızlı dudaklarımızdan dökülmeye başladı, birimiz susuyor, diğerimizi sözcükleri tamamlıyordu. Arada boşluk bırakmak istemiyorduk sanki. Eşi bizi dinliyor arada bir sözlerimize katılıyordu, çünkü henüz ona sıra gelmemişti, sabrediyordu biz iki bayanın birbirine anlatacağı birikmişliklerine. Arkadaşım seninle konuştuktan sonra Melahat’ı aradım ,eşi ile onlarda seni görmek için geldiler,geç saate kadar beklediler, gelmeyeceksin diye döndüler, onlar yola çıktı, sen aradın, kendisine telefonla haber verdim yakındaysanız dönün, geliyor dedim ama onlar çok uzağız geri dönmeyelim, o bize gelsin bekliyoruz dediler. Evet buradan gideceğim yerim vardı, önce buradaki güzel arkadaşlarımla olacaktım daha sonra diğer arkadaşlarımla. O gece sabaha kadar birimiz sustuk diğerimiz konuştu, zamanın nasıl geçtiğini anlamadık. Eşine bize katlanabileceksen oturabilirsin yok yatmak istiyorum dersen odana gidebilirsin dedik, epey katlandı oda, sonra ben gidiyorum dedi ve gitti. Sabaha karşı gözlerimiz mahmurlu, biraz yatalım sonra devam edelim dedik, yattık. Sabah uyandım, nasıl bir yere geldim deyip sokak kapısını açıp girişe çıktım, etrafa bakındım, gözlerim bir an karşıdaki dağlara gitti, aman allahım o da ne rüyalarımda defalarca uçtğum yer tam karşımda ne bir eksik, ne de bir fazla, yemyeşil ağaçlarla kaplı iki dağın birleştiği nokta ve benim uçarak dolaştığım yer. Okumaya devam et “Yıllar Sonra (Bölüm 2)”
Yıllar Sonra (Bölüm 1)
Gökyüzü pırıl pırıl, uçuyorum, kuşlar gibi uçmak ne güzeldir. Yemyeşil ağaçlarla kaplı dağları gökyüzünde uçarak seyretmek ne güzel, ruhum sevinçli, mutlu, hiç zorlanmıyorum. Hiç bilmediğim daha önce görmediğim yerler, onu biliyorum, o ne iki tepenin birleştiği yerde durdum yeryüzünü seyrediyorum, tek tek aralıklara serpilmiş evleri görüyorum, evlerin arasında bahçeler var, ağaçlar var. Hiç yeryüzüne inmek istemiyorum, uçmak yürümekten daha güzel, yorgunluk hissetmiyorum, defalarca hep uçtum, aklımda kalan hep o iki dağın birleştiği nokta çok güzel bir yerdi uyandığımda hep aklımda orası kalıyordu. Bilgisayarda hiç daha önce gitmediğim, nasıl bir yer olduğunu bilmediğim bir yerde nedense hep satılık araziler bakıyorum,oysa param yok ve alamam, ama içimdeki dürtümü engelleyemiyorum. Çocuklarım dalga geçmeye başladılar, anne hem paramız yok, hemde hiç bilmediğin bu yerlerde satılık yerler arıyorsun, git bilgisayardan başka şeylere bak diyorlar. İçimdeki ses her bilgisayarı açtığımda illaki o yerdeki yerlerde satılık yer bakmamı söylüyor, bu sesimle altı ay kadar bu yer bakma işim devam etti. Ama ne oraya gittim, ne de yer satın aldım. Bir gün hastaneye hasta annemin işlemleri için gitmem gerekti, hastaneye gittim, tam girişte epeydir görüşemediğim arkadaşımla karşılaştım, selamlaştık öpüştük hal hatır sorduk birbirimize, sen biliyor musun biz son bir buçuk yıldır okul arkadaşlarımızla ayda bir gün buluşuyoruz, hatta seni çok soruyorlar, iyi ki karşılaştık sende katıl, şu tarihte buluşacağız dedi, arkadaşların telefon numaraları varsa bende alayım görüşürüz dedim. Evet deyip birkaç arkadaşımızın numarasını verdi, kaydettim. Eve sevinçle döndüm, öğrencilik yıllarından sonra hepimiz farklı şehirlerde, farklı yaşamlarla yaşamıştık, bu arada geçen yıllarda hepimizin yaşamlarında neler olmuştu ? Okumaya devam et “Yıllar Sonra (Bölüm 1)”