Eski resimlere baktığımda ister istemez geçmişte ki gençlik heyecanlarımızı,yasaklar çiğnenmek içindir sözünü düşündüm bir an.Yasak olan herşey cazibesini arttırıyormu nedir?Yıl yetmişler ve sonrası diyorum.Yatılı okullarda pantolon giymek yasak.Evlerimizde giyebiliyoruz ama okul içinde ve hafta sonları eve,çarşıya giderken giymek yasak,ne hikmetse:) Pantolon giyeni gördüklerinde idareciler ceza veriyorlar, eve, çarşıya gitme cezası. Öğrenci bütün hafta asker gibi yatakhane dershane ve küçücük bahçede kafese sokulmuş kuşlar gibi yaşıyorlar,tek umutları evlerine ya da üç dört saatliğine çarşıya çıkma.Gençlik başında duman olduğu zaman, birde bu şimdi aptalca bulduğumuz ama o zamanlar yakalanma korkusu ile yapmaktan geri kalmadığımız zamanlar diyorum ben buna. Onun içinde şimdi gençlere daha hoş görülü,daha sevecen olmamın sebeplerinden biridir.Bizde genç olmuştuk ve yasaklardaki tepkileri tatmıştık:) Şimdi hafta sonu iki günlük tatiller var ama o zamanlar cumartesi günüde üç saatlik dersler vardı, yani cumarteside okul vardı.Yatılı okullarda öğle yemeği yemekhanede yenilir saat on üçte çarşı ve eve çıkma saati olurdu.Hafta içinde alınan bütün notlar öğretmenler tarafından idareye teslim edilir,o hafta geçersiz not alanlar çarşı ve eve gitme izni kullanamaz okulda kalırlardı,ertesi hafta çalışır geçersiz notunu yükseltirse dışarı çıkma hakkını kullanabilirdi.İşte bu nedenle bütün öğrenciler ineklemek zorunda kalırlardı bütün hafta içlerinde Mazeretler çoğu zaman geçersizdi.Veliler öğrenciyi okulun kapısından bıraktıkları gün eti senin kemiği benim derdi.Bütün sorumluluk okuldaki öğretmen ve idarenindi. Okumaya devam et “Yılların Modası”
Kim Üstün?
Yaşama ve yaşadıklarımıza baktığımızda bütün canlıların birbirine bağlantılı bir yaşamları olduklarını görürüz.Her canlı tek başına anlamını yitiriyor. Onun içinde neden niçin soruları yerine birbirimize saygı ve sevgiyi öğrenmeliyiz. Hele bu insanlar arası lişkilerde çok önemli. Bence hiç kimse kimseden üstün değil.Yaşamını devam ettirmek için herkes farklı mesleklerle dünya denilen gezegende yerini alıyor.Ne kadar okursak okuyalım, ne kadar iyi işler yaparsak yapalım, ne kadar akıllı olursak olalım, hepimiz birbirimizin bağlantıları ile başarılı, becerikli, oluyoruz. Kasaba gidip şuradan bir kilo kıyma verirmisin derken kaçımız düşünüyoruz çengelde asılı duran hayvanın önce kendisi sonra onun beslenmesine sebep toprağı, otları,ona bakıp yetiştirenleri, kesip parçalayıp çengele asanları, en son kasap bir parçasını kesip kıyma makinasına atıp, tartıp elimize verdiğini. S okakta çiftlikte gördüğümüzde dokunmaktan korktuğumuz, yanına yaklaşamadığımız hayvanın bize ulaşıncaya kadar kimlerin emekleri var.Görünmez emekçilerimize saygılı olmalıyız diyorum. Okumaya devam et “Kim Üstün?”