Farm Ville

İnsanların  topraktan geldik toprağa döneceğiz düşünceleri içlerine öyle işlemiş ki: sanalda olsa farm ville işini çok sevdiklerini görüyorum. Sanalda olsa içlerindeki toprakla uğraşmalarını sevmelerini seviyorum. Yaşamlarını farmlarını ekme sulama, toplama, satma ile öyle düzenliyorlar ki:) çarşıda arkadaşında, yolculuklarda önce farm villeleri geliyor, eve dönmeliyim çileklerimi toplama saatim geliyor, ekme saatim geliyor vb. cümlelerle koşarak evlerine internetlerine geliyorlar, yada evden çıkarken evde olan yardımcılarına sıkı sıkı tembih sözleri, sakın muzlarımı toplamayı unutma, gübre almayı unutma, sulamayı unutma vb.  Bu kadar çok ekmeyi toplamayı seven insanlarımız niye acaba gerçek çiftlikler kurup birlikte gerçek ürünler için el ele vermezler. Hem toprağa olan özlemlerini hemde en güzel, gerçek ürünleri hem kendileri hemde olmayanlara satmayı düşünmezler. Birde yoksulluk denilen illetten kurtuluş yolunu bulmuş olurlar. Yaşam çok kısa saatlerce ek biç, topla sat, sonuçta sadece ruhunu besliyorsun, oysa bedenin beslenmiyor,sadece hücrelerin kayba uğruyor, oysa dünyada gezilecek, görülecek, tadılacak öyle çok güzel şeyler var ki. Okumaya devam et “Farm Ville”

Uteruslulara Merhaba

Biz insanların  Uterus (Rahim) denilen ilk dünyamızda ,o da yuvarlak , okyanuslar gibi içi su dolu bir keseciğin içinde yüzerek yaşadığımız,uyuduğumuz,beslendiğimiz,rüyalar gördüğümüz muhteşem dediğim bir dünyadan yaşama zorluklarının başladığını hissettiğimiz ilk ağlamalarımızla korkularımızı haykırdığımız, buradan çıkarmayın dediğimiz bebeksi sözcüklerimizle Ademin cennetten dünya ya gönderilmesi gibiyiz diyorum.Dünyada en zor büyüyen canlının insan olduğunu söylerler hep.Bataklıklarda, kumların arasında, okyanuslarda,nehirlerde, taş aralarında vb. yerlerde doğan canlıları düşünürsek evet insan denilen canlının doğuncaya kadar anne karnındaki yaşamı sırasında ailelerin hastaneleri ikinci ev gibi kullanmaları, doğum ve sonrası yıllarca aynen devam etmesini düşünürsek şimdi gerçekten öyle.Geçmişteki insanlar nasıldı diye sormadan edemiyorum,tarlalarda evlerde doğan insanlar ve doğuran kadınlar ve aileleri nasıl bir süreç yaşamışlardı?  Teknoloji ve bilgi arttıkça insanların korkuları da parelel olarak artıyor mu nedir? Okumaya devam et “Uteruslulara Merhaba”