Savaş (Bölüm 2)

Geceden kalmış korkularımızla, telaşlı bir şekilde arabamıza bindik. O zamanlar şimdi ki gibi cep telefonları, bilgisayarlar, hatta ev telefonları bile yok denilecek kadar azdı. Hatırlıyorum da Türkiye’deki ailelerimizle iletişim kurma yollarımızı, şirketteki telefonla Türkiye’de ki şirketin merkezine not gönderilirdi, onlar vasıtası ile ailelere haberlerimiz giderdi ya da Türkiye’ye izne gelen arkadaşlarla mektuplar gönderilirdi, ne günlerdi, şimdi hiç yaşanmamış gibi. Gideceğimiz yer eşimin şirketiydi. Çünkü bizim gibi bir çok ailede aynı durumdaydı. Şirkette çalışan ve ailesi olan bütün erkekler bir araya gelmişler aileleri güvenli bir yere götürme programı yapıyordu. Herkes arabalarına bindi, şirketin lojmanlarına gidiyoruz, oradaki aileleri alıyoruz, şehir dışında yüz elli kilometre uzakta Libyalı bir ailenin evine gideceğiz dediler. Libyalı ailenin akrabası bir bayan, şirkette çalışan bir Türk erkeği ile evliydi. Eşine teklif ondan gelmişti. Okumaya devam et “Savaş (Bölüm 2)”

Savaş (Bölüm 1)

Tarih 14/04/1986  gece 00.50 gözlerim televizyona gitti, açık oturumda bir ülkenin başkanı ve diğerleri, televizyonu kapattım. Sabah işe gideceğim, yatmam gerekiyor fakat bebeğimin eşyalarını hazırlamam lazım çünkü bakıcısına bırakacağım işe gitmeden önce. Hazırladım, girişteki masanın üstüne koydum. Sabah oradan alıp çıkması kolay oluyor. Bu arada da kafamı kurcalayan birşey var. Bir hafta önce Newsweek dergisini okumuştuk eşim ve arkadaşlarla birlikte, hatta bu gece arkadaşlarda bu konu ile yine görüşler ortaya konulmuştu. Dergide 14/04/1986 tarihinde ABD’nin Libya ya saldıracağı  yazılmıştı. İnanmakla, inanmamak arasında gel gitler yaşıyorum. Saat 01.45 huzursuzum, ama yatmam gerekiyor. Sabah işe gideceğim eğer ABD saldırmazsa. Yarı uyku halindeyim, henüz tam uyku moduna geçemedim. O ne? Yatak odasının balkona açılan camlı kapıdan Güneş gibi kocaman toplar arka arkaya binamızın üstüne yağıyor. Eşim bir anda yataktan fırladı, hemen üstünü giy, bebeğimizi al, apartmandan çıkalım dedi. Gardrobun kapısını açtım, o ne giyecek hiç birşey bulamıyorum, kıyafetlerim nereye gitmişti? Sanki gözlerimin önünde bir engel vardı hiç birşey göremiyordum. Eşim bir elbisemi elime tutuşturdu hadi çabuk ol, bunu giy dedi. Şoktaydım anlamıştı sanırım. Erkekler neden asker oluyorlar şimdi anlıyorum. Elime tutuşturduğu elbisemi giydim, bebeğimizi kucakladım eşim bebeğimizin çantasını, arabasını aldı ve beşinci kattan sokağa indik. Her yer zifiri karanlık, bütün ışıklar söndürülmüş, herkes el yordamı ile yol bulmaya çalışıyor. Apartmanın karşısında bir çocuk parkı var. Bütün insanları oraya topladılar. Gökyüzünde yıldızların ışığı birde yerden atılan  alev topları.

Okumaya devam et “Savaş (Bölüm 1)”