Şu doğurduğumuz erkek çocuklarını yetiştirirken nerede hata yapıyoruz diye düşünüyorum biz anneler için. Hiç cinsiyetini ayırt etmeden uteruslarımızda dokuz ay on gün yaşamlarında birlikte oluyoruz, birlikte yiyiyoruz, içiyoruz, geziyoruz uyuyoruz, uyanıyoruz ilk yaşamlarında ve ilk dünyaya gelme dönemlerinde hep ilkleri yaşıyoruz. Aradan yıllar geçiyor ,erkek çocuklarımız büyüyor başka bir kendi cinsimizle aşk diyorlar, evlenmek diyorlar ve birleşiyorlar, kendi cinsimizin ellerine aşık olduğunu, sevdiğini, onunla yeni bir hayat kurmak istediklerini söylediklerinde ellerimizle kendi cinsimize erkek çocuklarımızı devrediyoruz. İstiyoruz ki dünya yaşamında aşk,sevgi,ve aile özlemlerini tamamlasınlar. Belli bir süre sonra aşk meyveleri dediğimiz bir kız çocukları oluyor .Kız çocukları diyorum bilhassa çünkü erkek çocuğunu karnında taşıyan anne bir başka anne adayı ile erkek çocuğunu paylaşmaya razı olmayı kabul ediyor.Ta ki kız çocukları oluncaya kadar. Kız çocuğu olduğu zaman erkek çocuklarımız bir anda aşkım, seviyorum, onsuz olamam, deyip peşinden koştuğu eşini birden ikinci plana atar oluyor. Biz anneler bir anda tahtımızı kızımıza kaptırıyoruz:) Bu nasıl birşeydir? Artık aşkım deyen erkeklerimiz biz kadınlara kızımın annesi, çocuğumun annesi diye hitaplara dönüyor. Hani önceki aşkım ,bir tanem, dünyaya bir daha gelsem yine seninle evlenirim, ölürsem kabrimi senininle üst üste yapsınlar sözleri? Neydi değişen? K ızınız sizin ikinizin birlikteliğinizin meyvesi ,yani kızımın annesi sözü ile anneyi kendinden ayırt etmeye niçin gerek duyuyorsun . Biz anneler ,doğurduğumuz erkek çocuklarına kadınlara sadece kuluçka makinası olarak bakmalarını mı sağlıyoruz bilmeden diyorum.İşte kız çocuklarımız doğduğunda erkekler bizlere niçin böyle bir davranışla mesafe koyarlar acaba? Kendi yetiştirdiklerimizle rakip olduruluyoruz. Oysa anneler çocuklarının babası için böyle şeyler düşünmezler, kendi adıma böyleyim, kızımın babası demek aklımdan bile geçmez. Çünkü kadın o kızının babasını sevmiştir,onunla birlikteliğinin meyvesinide sevmiştir, ikisini bir bütün olarak düşünür, aşkının niçin bunu böyle ince düşünemediğini hep merak eder. Neydi erkek çocuklarımızı yetiştirirken öğretemediklerimiz? İşte en ileri düşünceli, eğitimli, akıllı erkeklerimizde de aynı düşünceleri görüyoruz,niçin? İks + ye kromozumlarının birleşmesi ile oluşan yeni varlıklarımızda bir önceki (ye) ne olmuştu da, iks yeni (ye) sulatanım,aşkım vb.sözlerle dönüşüm yapıyordu? Bilimle ilimi bir daha incelemek, bir daha soruşturmak lazım:) Annelerin kumaları kızlarıdır sözünü çok duyarız, oysa kızlarımız kuma değil bir aşk meyvesidir ve onları anneleri ,babaları gibi çok severler Monasila şiirindeki gibi hem eşleri için hemde aşk meyveleri olan kızlarını hep sabırla, sevgi ile emekle beklerler. Her erkek çocuğumuzda önce bu bilinci geliştirmeliyiz biz kadınlar.
tebrikler çok güzel olmuş zevkle okudum