Her ne yapıyorsak sonunda sevdiğim için cümlesini kullanırız, öyle alışıkanlıkla söyleriz ki,farkında bile olmayız söylediğimizin. Bu gün ne pişirdin diye sorduklarında canım kuru fasulye çekti ,akşamdan ıslatmıştım, şimdide düdüklüye koydum, yanınada pilav,turşu akşama herkes bayram edecek.Ayyy bende çok severim, ne zamandır yememiştim, bende pişireyim aklıma getirdin.Seviyorsan akşama bize gelin hep birlikte yiyelim, kocaman tencere ,hepimizede bol bol yeter.Sevmek ve aklımızdan zaman zaman gitmesi, birilerinin hatırlatması:) İnsanlarında bir birini sevmesini arada bir hatırlatmalı mı diye düşündüm.Seviliyor ama unutuluyorlar mı? Sevmek uğruna kişilerin davranışlarını kısıtlama vardır birde.Sevdiği bir yere gitmek ister,sevdiğini söyleyen ne oluurrrr Allah aşkına gitme,seni çok seviyorummm, senden ayrı kalamam, gidersen ölümü gör tehditleri ile sevgisini silah olarak kullanma vardır:)Sevmek uğruna kesilen hayvanlar,öküzler, danalar, develer, tavuklar, balıklarvb. leri onlarıda çok sevdiğimiz için keseriz ,biçeriz, şekil veririz,(biftek,bonfile,rulo,kemikli,kemiksiz,kıyma çünkü onları severiz.sevmek uğruna sevdiğimizi söylediklerimizi şekilden şekile sokarız, sonrada kızgın ateşte ya yağın içinde yada yağsız teflonlarımızda ya da direk mangal dediğimiz kömür ateşinde pişiririz.Onlarında kendimiz gibi bir canlı olduğunu ve duygularının olabileceğini anasını, babasını, kardeşlerini hiç düşünmeyiz.Çünkü biz seviyoruz.Sevdiğimiz için onun duygularını ,hissettiklerini düşünmeyiz.Yerkende ben bunu çok seviyorum sözünüde söylemeden edemeyiz.işte o zaman kim, neyi, nasıl, niçin seviyor sorusu geliyor aklımıza:) Toprakta yaşama hakkı olan ağaçlar, bitkiler, çiçekleride çok seviyoruz, onlarıda yaşamak istiyor musunuz, yada yaşamak istemiyor musunuz diye hiç sormadan köklerinden dallarından koparırız,bazan odun, bazan mobilya, bazan eşya, bazan evlerimizi süslemede kullanırız.Çünkü biz onları seviyoruz:) Ahşap bir tripleksimiz olsun diye kaç ağacı yaşamından ederiz, her yıl mobilyalarımızı yenilemek uğruna kaç ağacı yok ederiz,hele mevsim çiçeklerimizin kısacık ömürlerinde dallarında akrabaları ile birlikte yaşamak isteyip istemediklerini hiç sormadan koparır ya dilekler dileriz, yada ölülere, dirilere çelenkler yaparız ,göndeririz.Çünkü biz onları seviyoruz:)Sevdiğimiz için çocuklarımızın hayatlarını çalarız,eğitim deriz ,yasak deriz,sınavlar deriz,gelecek deriz,isteklerimiz hiç bitmez.Çünkü biz çocuklarımızı çok seviyoruz.Sevmek nedir, nasıl güzel olduğuna gönülden inandığımız bu güzel duygu ile kötülükler yapabiliyoruz, şaşılacak bir şey:) Hani iyi olan herşey güzeldir, güzel olan herşey iyi değildir sözünü bilenler bilir, işte sevmek iyi ise karşılığında niye hep karşıdaki,sevdiklerimizi söylediğimiz herşey acı çekiyor.Çelişki bunun neresinde, doğru orantı nedir?Sevmek kelimesini yeni bir kelime ile söylesek değişir mi davranışlarımız, sevdiklerimiz daha az mı acı çeker acaba? Sevdiğimizi söylediklerimiz bir gün sizin sevginizi istemiyoruz,sizinle yaşamaktansa,sevgisiz yaşamayı tercih ediyoruz deyip dile gelirlerse biz insanlar ne yaparız acaba?İşte onun için her sevdiğimizi kendimizle bütünleştirirken bir kez daha düşünmeliyiz, onları hunharca katletmemeliyiz, ihtiyacımızdan fazla israf edecek kadar sevmemeliyiz.