Rüyalarımla başlayan maceram o güzel bağ evindeki dostlarımla üç gün su gibi akıp geçti, misafirlik üç gündür, yolcu yolunda gerek, sizlere ve bu güzel yere doyum olmuyor fakat beni görebilmek için buralara kadar gelen Melahat arkadaşımı da görmem için yola çıkmalıyım. Onlar bana geldi, şimdi ben onlara gitmeliyim, hergün telefon edip bize ne zaman geleceksin bekliyoruz diyor zaten güzel arkadaşım. Melahatımında eşini okul döneminden tanıyorum, o da yabancı değil, işte yıllar sonra anne, baba olmuş hallerini göreceğim, öğrencilik dönemleri bitmiş, dünya yaşamında onlar neler görmüş, neler geçirmişler. Hepimizin ayrı hikayeleri var. Münevverim biz seni şehre götürür arabana bindiririz, Melahatlarda seni ineceğin yerden alacaklar, şimdi telefonlarımızı kontrol edelim, iletişimimiz kopmasın. Telefonu ile Münevver Melehatı aradı, arkadaşımı gönderiyorum şuradan alacaksınız, şu saatte orada bulunun. Ne güzel arkadaşlarım, dostlarım var ve ben yıllarca hep ayrı yaşadım, aradaki yılların kaybını kapatmak için iyi bir zamanlama diye içimden geçirdim. Arabaya bindik, şehre gidiyoruz fakat doğa öyle güzel ki, kalbim buralarda kaldı, tekrar en kısa zamanda bu güzel yere gelmeliydim, yaşanacak yerdi. Şehre geldik işte biraz sonra veda sözleri ile birbirimizden ayrılacağız. Veda sözlerini hiç sevmem, yine nasıl olsa tüm arkadaşlarla en kısa zamanda yine birlikte olmayacak mıydık, veda değil, başlangıçtı bizim için bu. Sarıldık, görüşmek üzere dedik ve ben otobüsüme bindim ellerimi sallayarak garajdan yavaş yavaş uzaklaştım. İçim içime sığmıyor şimdi diğer arkadaşımı nasıl bulacaktım, yıllar ona nasıl bir beden, nasıl bir yaşam sunmuştu? O da enine ve öne doğru kaç santimetre genişlemişti? Hepimiz de santimetre kareler değişmişti 🙂 Olsun yılların bedenimizdeki alanları genişletmesi bizlerin birbirimize özlemimizi, sevgimizi yok edemeyecek, bunu biliyorum. Otobüsün camına başımı dayadım, içimden düşünüyorum, biliyorum ki bu gecede uykusuzum, arkadaşımda uykusuz kalacak, eşide dayanabilirse bizim sohbetlerimize o da uykusuz kalacak. Otobüsün muavini ineceğim yere geldiğinde siz burada ineceksiniz arkadaşınız bana söylemişti, sizi buradan alacaklarmış. İşte ilk karşılaşma ve ilk şoklarımızı yaşamaya dakikalar kalmıştı, kalbim pır pır, gözlerimde merak ve ışıltı ile otobüsten küçük valizimi aldım, aşağıya indim, etrafa şöyle göz gezdirdim, kalabalıktı hangisiydi benim arkadaşım? Karşıdan kollarını açarak buradayım diyerek gelen biri vardı. Beden ölçülerimiz değişebilirdi ama değişmeyen bir tek şey gözlerimizin bakışları. Daha önce buna hiç dikkat etmemiştim, düşünmemiştim işte şimdi gözlerindeki o bakış var ya sadece onu gördüm, vücudu gitti, kayboldu, sadece göz bebeklerindeki sevinç ışıltısı bana bakıyordu, aynı anda birbirimize hızlı adımlarla yürüdük (çevreden çekindiğimiz için aptal aşıklar gibi koşmamak için, beden ölçülerimizi de düşünerek), kollarımızla birbirimizi iyice kavradık, aynı anda sevinç çığlıklarımız yükseldi, inanmıyorum, inanmıyorum, birbirimizden ayrıldık şöyle karşılıklı birbirimizi radarlarımızla (gözlerle) tepeden tırnağa taradık karşılıklı, gülüştük, yıllar ikimizinde santimetrekare alanlarını iç bükey, dış bükey aynalarla gösteriyordu, bizim suçumuz yoktu 🙂 Olsun biz mutluyduk şu anda dışbükey,iç bükey aynaların canı cehenneme, umurumuzda da değil 🙂 Aşıklar gibi el ele tutuştuk, hadi karşıya geçmemiz lazım eşim Samiyi biliyorsun o burada arabayı bekletemedi, şurada arabamız oraya gidelim dedi ve yürüyerek arabanın yanına gittik. Eşi arabadan indi hoş geldin dedi, işte oda dışbükey iç bükey aynanın yanılgı göstermesi ile karşımda duruyordu, olsun önemli olan birlikte olmamızdı. Tekrar arabaya bindik evlerine yola çıktık. Evleri iyi bir yerde ve güzel bir manzarası olan kocaman bir terası ile beni karşılamıştı. Dağdan indim şehire 🙂 ikisi de ayrı güzelliklerdeydi. Benim için önemli olan yıllar sonra arkadaşlarımla birlikte olmamdı. Yol boyunca susmak bilmeden eve gelmiştik, şimdi yemek, çay vs. ile sohbetlerimiz devam edecekti. Anlatacak kim bilir neler yaşamıştık. Bütün gece birimiz sustuk diğerimiz konuştuk, sabaha karşı yatalım artık dedik, çünkü gözlerimiz iyice mahmurlaşmıştı. Şimdi bende mahmurlaştım, beşinci bölümde yaşanılmış güzellikleri anlatacağım.